Kapitalizm, asgari beş altı asırdır var olan bir sistemdir. Küresellik yönelimi, kapitalizme, doğuşundan itibaren içkindir. Bu manada kapitalizm ayrı bir hadise, küreselleşme ayrı bir hadise değildir. Küresellik, kapitalizmin bir vasfıdır. Küresel kapitalizmi mümkün kılan vektörlerden biri medyalardır. Medyalar, iletişim teknolojileri ve kültürel alan gibi iç içe geçmiş bütünleşik olgular küresel kapitalizmin varlığı sayesinde işlemektedir. Medyalar aynı şekilde küresel kapitalizme önemli bir işlerlik ve süreklilik katmaktadır. Bu çalışmanın amacı küresel kapitalizmi ve medyaları, felsefî ve siyasî düşünceler temelinde irdelemektir. Çalışmada belgesel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Genel anlamda nicel değil nitel bir yaklaşım izlenmiştir. Sonuçta ortaya çıkacak bulguların küresel kapitalizm ve medyalar üzerine felsefî ve siyasî temelde eleştirel bakmayı mümkün kılacak türde bulgular olması beklenmektedir.
Capitalism is a system that has existed for at least five or six centuries. The globalization orientation has been included in capitalism since its birth. In this sense capitalism and globalization are not separate events. Globalization is a quality of capitalism. One of the vectors that make global capitalism possible is the media. Interwined and integrated facts such as the media, communication Technologies and the cultural sector operate the presence of global capitalism. In the same way, the media add to global capitalism an important operability and continuity. The aim of this study is to examine global capitalism and media on the basis of philosophical and political considerations. Documentary research method was adapted in the study. In general, a qualitative rather than quantiative approach was followed. As a result, the findings are expected to be the kind of findings that will make it possible to look critically at global capitalism ad the media on a pilosophical and political basis.