International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://jshsr.org/index.php/pub <p>International Journal of Social &amp; Humanities Sciences Research (JSHSR) Dergisi, 2014 yılında yayın hayatına başlamış uluslararası, hakemli e-dergidir; akademik yazı ve düşünce ile meşgul olan herkesin söz söyleyebileceği bir sosyal bilim platformudur. Sosyal bilimlerin tüm yönleriyle ilgili özgün araştırmaları kapsamaktadır. Sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında özgün araştırma sonuçları, bilimsel incelemeler ve kısa iletişim notları yayınlanmak üzere değerlendirilir. Pratik ve teori dengesi uygun olan el yazmaları tercih edilir. Bir derleme makalesinin, kapsamlı bir kaynak listesiyle desteklenen, belirli bir bilimsel konu hakkında derinlemesine bilgi ve tatmin edici bir değerlendirme vermesi beklenir. Daha önce başka bir dergide yayımlanmış yazılar kabul edilmez. Derginin yayın dili Türkçe veya İngilizcedir.</p> tr-TR International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) 2459-1149 Oyun Temelli Öğrenme ve Okul Öncesi Eğitim https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2623 <p>Oyun çocuğun geleceğe dair beklentilerini, amaçlarını ve isteklerini anlatan, ona yön veren en önemli araçların başında gelmektedir. Özellikle okul öncesi eğitiminde oyunla kazandırılan davranışlar ve öğretime dair kazanımlar hayat boyu etkililiğini sürdürmektedir. Oyun sayesinde çocuklar sosyalleşebilmekte, yeteneklerinin farkına varabilmekte, içlerinde bulunan liderlik özelliklerini dışa yansıtabilmektedir. Oyunla birlikte çocuklar, hayatları boyunca onlara gerekli olacak ve yaşamlarını sürdürmelerine katkı sunacak tüm bilgi, beceri ve davranışları kazanmaktadırlar. Bir çocuğun hayatında oyun, ekmek, su gibidir. Çocuğunun bedenen, ruhen, aklen ve psikolojik olarak gelişimi zamanında oynayabildiği oyunlarla doğrudan ilişkilidir. Oyun sayesinde çocuklar, problem çözme becerisi, doğru iletişim kurma yeteneği, işbirliği yapabilme özelliği, hayal kurma ve kendini gerçekleştirme vasıfları kazanır. Bu çalışmada okul öncesi eğitim, oyun temelli öğrenme, okul öncesinde oyun temelli öğrenmenin çocuk gelişimine etkisi, avantajları, stratejileri ve ailelere düşen görevler üzerinde betimsel analiz yöntemi kullanılarak inceleme yapılmıştır. Bulgulardan hareketle okul öncesi eğitimde oyun temelli bir öğretim programı sayesinde öğrencilerde problem becerisi özelliğinin arttığı, işbirliği çalışmalarına daha istekli oldukları, yeteneklerinin farkına vararak bu şekilde bir davranış örgüsü oluşturdukları görülmüştür. Tüm bu özelliklerin daha fazla gelişimi için, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mevcut öğretim programlarının güncellenmesi, müfredatta sadeleştirmeye gitmesi, öğretmen eğitimlerinin bu minvalde iyileştirilmesi, aile eğitimlerine daha fazla zaman ayırması ve okul kaynakları için daha fazla maddi imkanların sunulması gerektiği sonuçlarına varılmıştır. </p> Kadime Pesen Duman Gülçin Cumart Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 786 795 10.5281/zenodo.11109503 Kur'an'ı Kerim'de Tefsir ve İsrailiyyat https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2604 <p>İsrailiyyat, İslam bilimi bağlamında Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarından elde edilen bilgi bütündür. Zamanla İslami literatüre dahil edilen çeşitli anlatıları, hikayeleri ve tarihi anlatımları kapsar. İsrailiyyat" kavramı, İslam edebiyatını ve yorumunu etkileyen bir dizi Yahudi geleneğini, efsanesini ve tarihi anlatımı ifade eder. Bu etkiler Kur'an tefsirleri, hadis koleksiyonları ve tarihi eserler de dahil olmak üzere çeşitli İslami metinlerde bulunabilir. İsrailiyyat'ın kullanımı bilimsel bir tartışma konusu olsa da, Yahudi ve İslami gelenekler arasında bir köprü görevi görerek ortak tarihi ve kültürel yönlere ışık tutuyor. Ancak İsrailiyyete temkinli yaklaşmak önemlidir. Çünkü bu kaynakların doğruluğunu ve güvenilirliğini eleştirel bir şekilde değerlendirmeye ihtiyaç vardır. İsrailliliğin sonuçlarını anlamak ve geçerli sonuçlara varmak için özenli araştırma ve bilimsel inceleme şarttır. Yahudi ve İslam anlatıları arasındaki kesişimler inceleyerek bu iki inanç arasındaki tarihsel ve manevi bağlantılara dair daha derin bir anlayış elde edilebilir. Bazı akademisyenler İsrailiyyat'ı Kur'an'da bahsedilen belirli olay ve şahsiyetlerin tarihsel bağlamını anlamak için değerli bir kaynak olarak değerlendirirken, diğerleri bu bilgi bütününe ihtiyatla yaklaşıyor. Çünkü İslami bilgi birikiminden farklı unsurlar, yorumlar veya önyargılar içerebiliyor. İsrailiyyat'tan elde edilen bilgilerin eleştirel bir şekilde analiz edilmesi ve İslam ilkelerine uygunluğunun sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada İsrailiyyat kavramının anlamı, tefsire girişi, Kur’an’ın anlamlandırılmasındaki rolü ve Ehl-i Sünnet kitapları ile ilişkisi okuyuculara açıklanması hedeflenmiştir. </p> Mehmet Şafi Bilik Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 796 802 10.5281/zenodo.11109528 Dini ve Tasavvuf Müziğinde Kasımpaşa Ekolü https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2616 <p>Tasavvuf konu edinen popüler kültür ürünleri aracılığıyla gündelik hayattaki popüler din temsilleri, bu çalışmanın konusudur. Araştırmanın temel konusu, Türkiye modernleşmesinin laiklik ve sekülerizm açısından nerelerde kendini gösterdiği, hangi sosyal sınıflarla (hukuk, eğitim vb.) ve bireysel düzlemlere (aile, ibadet, gündelik hayat vb.) nüfuz ettiğidir. 1980'lerden ve özellikle 2000'lerden sonra, dinî tasavvufi öğelerin, popüler kültürde giderek artan bir şekilde yer alması sonucu, popüler kültür içine din odaklı motifler oluşmaya başlamıştır. Bu yeni Form ile birlikte din ve Mevlevilik gibi, dini ve tasavvufi kavramların bu temel araştırma ekseninde nasıl değiştiğini, kültür sosyolojisi açısından ortaya koymayı amaçlar. Çalışmamızda metin analizi, söylem analizi ve film ve reklamların semiyotik analizi, yazılı ve sesli-görsel popüler kültür ürünleri ele alınmıştır. Bu analizler, popüler kültür ürünlerinin kutsal öğeleri profanlaştırırken, dini ezgilerin popüler kültürü büyük ölçüde şekillendirdiğini, dinî-tasavvufi içerikli popüler ürünlerin postmodernist anlayışa eklemlendiğini ve tasavvufun din alanını felsefî, kültürel ve politik olarak yeniden tanımlamada önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur.</p> Veli Doğan Yazğılı Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 838 844 10.5281/zenodo.11113052 Yeşil Ufuklar: Avrupa Birliği’nin Çevre Politikalarının Eylemdeki Yansımaları https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2607 <p>Bu makale, Avrupa Birliği’nin (AB) çevre politikasının tarihsel evrimini, mevcut durumunu ve gelişen dinamiklerini izleyerek AB'yi çevre yönetiminde küresel bir lider olarak konumlandırmaktadır. 1972'de, AB çapında bir çevre politikasının geliştirilmesinin başlatıldığı dönem olan Paris Zirvesi ile başlayarak, bu makale, ilk olarak AB'nin çevresel önceliklerini şekillendiren önemli anları ve politika değişikliklerini incelemektedir. İkinci olarak, AB içinde çevre politikasının kurumsallaşmasını ve çevre politikalarının uygulanmasını destekleyen çevre yönetişimi yapılarını vurgulayarak araştırmaktadır. Üçüncü olarak, AB'nin kanuni tedbirler, kurumsal çerçeveler ve uluslararası işbirliği aracılığıyla çevresel sürdürülebilirliğe olan bağlılığını vurgulayarak, AB'nin çevre politikasının başarı hikayelerini, zorluklarını ve küresel yönlerini tartışmaktadır. Son olarak, AB'nin çevre politikası için önünde duran, iddialı çevresel hedeflerde uzlaşma sağlama, karmaşık politika yapım süreçleriyle başa çıkma ve değişen çevresel gerçeklere uyum sağlama gibi zorlukları ortaya koymaktadır. Bu makale, AB'nin, çevre hedeflerine sürekli bağlı kalma ve tüm paydaşlar arasında iş birliği yapma yoluyla ekonomik büyümeyi çevre korumasıyla dengelemesi gerektiğini ve ancak bu zorlu mücadelenin sonunda AB'nin çevre yönetiminde ve sürdürülebilirlikte küresel bir lider haline gelebileceğini savunmaktadır.</p> Tuğçe Yıldız Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 729 739 10.5281/zenodo.11109297 Hz. Mûsâ’nın (a.s.) Asâsının Hâkimiyet Sembolü Olarak Yorumlanması Üzerine Bazı Değerlendirmeler https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2621 <p>Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Mûsâ’nın (a.s.) asâsının üç farklı zaman ve mekânda yılana dönüşmesinden bahsedilmektedir. Tefsir tarihini incelediğimizde onun (a.s.) asâsının yılana tahvil edilmesi müfessirler tarafından genellikle tabiat kanunlarını aşan harikulade bir hadise olarak kabul edilmektedir. Yani asânın yılana dönüşümü, Hz. Mûsâ’nın (a.s.) eliyle, peygamberliğini ispat etmek ve muarızlarını aciz bırakmak üzere gerçekleşmiş mucize olarak görülmektedir. Dolayısıyla asânın yılana dönüşmesini mucize kabul eden müfessirler bu olayın o zaman ve mekânda hakiki olarak gerçekleştiğini de kabul etmiş olmaktadırlar. Ancak muasır bazı Kur’ân yorumcuları Hz. Mûsâ’nın (a.s.) asâsının yılana dönüşmesi hadisesinin mucize olmadığını yani hakiki anlamda asânın yılana dönüşmediğini, kadim Mısır’da asâ ve yılanın hâkimiyet alametleri olmasından hareketle Kur’ân’da zikredilen asânın yılana dönüşmesinin gerçek değil hâkimiyet/hükümdarlık/saltanat sembolü olduğunu iddia etmektedirler. Bu iddia sahiplerine göre müfessirler Kur’ân’da Hz. Mûsâ (a.s.) kıssası bağlamında anlatılan asâ meselesini yanlış anlamışlardır. Onlara göre asâ meselesinin müfessirler tarafından yanlış anlaşılmasının ve mucizeye indirgenmesinin temel nedeni, hiç şüphesiz Arapların ekseriyetle sözlerinde kullandığı teşbihî anlatımın hakikat olarak algılanmasıdır. Asânın mucize olarak algılanmasının diğer bir nedeni de kıssada geçen “O (a.s.) asâsını attı” gibi kimi deyimsel ifadelerin literal/lafzî yaklaşımla ele alınmasıdır. Asâ kıssasının hükümdarlık sembolü olduğunu iddia edenler, iddialarını temellendirmek amacıyla birtakım argümanlar ileri sürerek Hz. Mûsâ’nın (a.s.) asâsının mucizevî bir şekilde fiziksel dönüşüm geçirmediğini ispat etmeye çalışmışlardır. Bu makalede onların asânın yılana dönüşmesinin fiziksel bir dönüşüm değil hâkimiyet sembolü olduğuna ilişkin argümanları ele alınıp değerlendirilecektir.</p> Faruk Özdemir Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 740 752 10.5281/zenodo.11109334 Türkiye’de Turizm Sektörünün Yapısı ve Bazı Avrupa Ülkeleri ile Karşılaştırması https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2622 <p>Turizm sektörü, bileşik ürün üreten, sabit sermaye yatırımlarının yüksek olduğu ve teknolojik gelişmelerin hızla geliştiği günümüzde yoğun emek gerektiren bir sektördür. Konaklama yatırımları açısından ise kısa bir sürede esneklik gösteremeyebilir. Sosyal, siyasi ve ekonomik değişimlere de duyarlı olabilir. Bu sektör, ülkelere döviz getirisi sağlar, istihdam ve verimliliği artırır, uluslararasında ülkeler arasında iletişim ve etkileşim gücünü yükseltir, bütünleştirici bir iklim ve barışçıl bir ortamının oluşmasına katkı sağlayarak dış ticaret açığıyla birlikte işsizlik sorunlarının çözümünde önemli bir rol oynar. Bu rollerinden dolayı turizm sektörü dünya genelinde birçok ülkenin stratejik önceliği haline gelmiştir. Türkiye, zengin tarih, kültür ve doğal değerlere sahip olmasıyla turizm potansiyelini değerlendirebilmek için turizm yatırımlarına ve girişimlere destekler sağlamış ve tanıtım çalışmaları yapmıştır. Bu çabalar sonucunda turizm sektörü, ekonomik ve sosyal yaşamda önemli bir role sahip olmuştur. Bu araştırmada tarama modelinde betimsel bir çalışma yapılarak Türk Turizminin genel yapısı, yönetim tarzı ve Avrupa’da İspanya, Yunanistan, Almanya, Avusturya, İsveç, Norveç, Portekiz ve İtalya’daki turizm yapılarını ile ülkelerin turizm yönetim yapıları incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre yönetim yapısındaki benzerlikler ve farklılıklar saptanmaya çalışılmıştır.</p> Hasan Hüseyin Şengal Özlem Şengal Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 753 763 10.5281/zenodo.11109379 Ters Faz ile Altyapı Sızıntılarının Temizlenmesinde Akustik Panel Kullanımın Etkisi https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2624 <p>Kalabalık çalgı ya da vokal topluluklarının kayıtlarında kulaklık yerine monitör hoparlör kullanıldığında ortaya çıkan altyapı sinyali sızıntılarının giderilmesi için, ters faz ile yıkıcı girişim uygulaması ile altyapı sızıntılarını sönümleyen yöntemler kullanılabilmektedir. Bu yöntemlerden birinde her performans için iki kayıt alınır. İlk kayıtta ve ikinci kayıtta müzikal altyapı goparlörlerden stüdyo ortamına yayınlanır. İlk kayıtta icracılar herhangi bir performans gerçekleştirmez. İkinci kayıtta ise icracılar performanslarını gerçekleştirir. Elde edilen bu iki kayıttan birinin fazı tersine çevrildiğinde, her iki kanalda da büyük oranda özdeş olan altyapı sızıntıları birbirini yıkıcı girişim ile sönümler. Bu işlemin ardından kayıtların sadece birisinde var olan icracıların performansı altyapı sızıntılarından büyük oranda ayrıştırılmış olur. Ters faz ile sönümleme prensibi ile çalışan yöntemlerin özellikle yüksek frekans bölgesindeki altyapı sızıntılarının sönümlenmesinde daha az başırılı olduğu görülmüştür. Bu çalışmada, dalga boyu kısa olan ve ortamdaki nesnelerden daha çok etkilenen orta-yüksek frekans sızıntılarını temizlemek için iyileştirmeler araştırılmıştır. Sızıntılarının sönümlenmesi noktasında başarı oranını azaltan faktörler arasında icracıların vücut hareketlerinin olup olmadığı, varsa hangi oranda etkili oldukları deneylerle ölçülmüştür. Bu ön sonuçlar ışığında, icracıların vücut hareketlerinin olumsuz etkilerini azaltmak için etkili bir pozisyonda konumlandırılan izolasyon paneli kullanımına dayanan bir yöntem önerisi sunulmuş, bu yöntem önerisinin ölçülmüştür. Doğru noktada konumlandırılan, doğru büyüklükte izolasyon panelinin, icracıların vücut hareketleri sebebiyle kayıtlar arasında gerçekleşebilen değişimleri anlamlı ölçüde azalttığı tespit edilmiştir.</p> Olcay Demirci Arda Eden Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 764 770 10.5281/zenodo.11109408 Yapay Zekâ Destekli Matematik Eğitimi: Bir İçerik Analizi https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2618 <p>Bu çalışmada Yapay Zekânın Matematik Eğitimine etkisine yönelik yapılan araştırmaları çeşitli açılardan incelemek ve yapay zekânın gelişim sürecine katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında sadece makale çalışmaları incelenmiştir. Araştırma yöntemi olarak nitel araştırma yaklaşımlarından doküman incelemesi kullanılmıştır. Google Akademik veri tabanından “eğitimde yapay zekâ”, “matematik eğitiminde yapay zekâ” anahtar kelimeleri kullanılarak tarama yapılmıştır. Çalışma sonunda belirlenen kriterlere uyan 4 Türkçe, 30 yabancı toplam 34 makaleye ulaşılmıştır. Ulaşılan Türkçe makaleler TM1, TM2, TM3, TM4 ve yabancı makaleler YM1, YM2, …, YM30 olacak şekilde kodlanmıştır. Makaleler yayın yılına, yayın ülkesine, araştırma yöntemine, veri toplama araçlarına, veri analiz yöntemine, kullanılan anahtar kelimelerine, yapay zekâ araçlarına (kullanılan teknolojiler), örneklem grubuna, içerik analizi olup olmamasına ve hedef alanına göre incelenmiştir. Elde edilen veriler betimsel içerik analizi ile incelenmiştir. Makalelere ait verilerin analiz sonuçları Excel programında yüzdeleri hesaplanarak şekil ve tablolarla gösterilmiştir. İlgili çalışma sonucunda makalelerin en fazla 2023 yılında yapıldığı, en fazla makalenin Kore’ye ait olduğu, en çok kullanılan anahtar kelimenin Yapay Zekâ olduğu, en çok kullanılan yapay zekâ aracının ChatGPT olduğu ve makalelerin çoğunun hedef alanının bilişsel boyutta olduğu sonucuna ulaşılmıştır.</p> Enise Demircioğlu Cüneyt Yazıcı Barış Demir Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 771 785 10.5281/zenodo.11109449 İlkokullarda Beden Eğitim Dersinin Uygulama Şekli ve Branş Öğretmenlerine Olan İhtiyaç https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2601 <p>İlkokullarda beden eğitimi dersi, öğrencilere fiziksel aktivitelerle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsetmeyi hedefler. Bu ders genellikle haftada birkaç kez yapılmakta ve öğrencilere temel spor becerileri, oyunlar ve jimnastik gibi konular öğretilmektedir. Beden eğitimi derslerinin verimli bir şekilde işlenebilmesi için ise branş öğretmenlerine ihtiyaç vardır. Branş öğretmenleri, öğrencilere spor alanında uzmanlık ve rehberlik sağlayarak derslerin daha etkili geçmesini sağlarlar. Bu sayede öğrencilerin fiziksel gelişimleri desteklenirken aynı zamanda sosyal becerilerinin de gelişmesi sağlanır. Beden eğitimi derslerinin uygulama şekli ve branş öğretmenlerine olan ihtiyaç, öğrencilerin hem bedensel hem de zihinsel olarak sağlıklı bir şekilde gelişmelerini desteklemektedir. Branş öğretmenleri, sadece spor alanında uzmanlık sağlamakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilere rehberlik yaparak derslerin daha etkili geçmesini sağlarlar. Bu süreçte öğrencilerin fiziksel gelişimleri desteklenirken aynı zamanda sosyal becerilerinin de gelişmesine yardımcı olurlar. Beden eğitimi derslerinin uygulama şekli ve branş öğretmenlerinin varlığı, öğrencilerin sağlıklı bir şekilde hem bedensel hem de zihinsel açıdan gelişmelerini desteklemektedir. Branş öğretmenleri spora olan ilgiyi arttırarak öğrencilerin aktif bir yaşam tarzını benimsemelerine yardımcı olur. Spor yapmanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini öğrencilere öğreterek, onların sağlıklı yaşam bilincini geliştirmelerini desteklerler. Bu da hem şu anki hem de gelecekteki sağlık durumlarını olumlu yönde etkileyebilir. Branş öğretmenlerinin varlığı, okuldaki genel disiplini ve öğrenciler arasındaki takım ruhunu güçlendirir. Öğrenciler, branş öğretmenleri aracılığıyla grup aktiviteleri yaparak işbirliği ve iletişim becerilerini geliştirme fırsatı bulurlar. Bu da onların sosyal yaşamlarında daha başarılı olmalarına katkı sağlar. Bu araştırma çalışmasında ilkokullardaki beden eğitimi dersinin programı, işlenişi, okulların fiziksel özellikleri, materyal ihtiyaçlarına bağlı olarak derslerin branş öğretmenleri tarafından işlenmesinin ortaya çıkaracağı yarar üzerinde dair betimsel analiz yöntemi ile yüksek lisans tezleri ve bilimsel makaleler incelenerek, sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır. İncelenen araştırmalardan elde edilen veriler analiz edilerek, bulgular kısmına yazılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, beden eğitimi derslerinin öğrencilerin yaşamında büyük bir öneme sahip olduğu, spor alışkanlığı kazandırmada etkili olduğu, diğer derslerdeki akademik başarıyı arttırdığı, tüm bunlar için de dersin sınıf öğretmenleri tarafından değil beden eğitimi öğretmenleri görülmüştür. Okulların fiziksel mekan eksikliklerinin giderilmesi, ihtiyaç duyulan spor malzemelerinin temin edilmesi, öğretmen yetiştirme sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği sonuçlarına varılmıştır.</p> Mehmet Veysi Çelik Mehmet Sait Mete Güven Akşit Didem Ata Meltem Uzundede Eda Yaşar Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 828 837 10.5281/zenodo.11113030 Öğretmenlerin Eğitimde Yapay Zeka Kullanımına Yönelik Algıları https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2612 <p>Günümüzde, eğitim alanında teknolojik gelişmeler, öğrencilere daha etkili ve bireyselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunma amacı taşımaktadır. Bu bağlamda, yapay zeka (YZ), eğitimde çığır açan değişikliklere öncülük eden ve öğrencilere yeni ufuklar açan önemli bir rol oynamaktadır. yapay zeka, eğitimde yeni olanaklar yaratmakta ve öğrencilere daha etkili, kişisel ve yenilikçi öğrenme deneyimleri sunmaktadır. Bu teknolojik ilerlemeler, eğitimde dijital dönüşümü hızlandırarak öğrenci başarısını artırmak, öğretmenlere destek olmak ve küresel eğitim erişimini genişletmek için kullanılmaktadır. Yapay zeka, eğitimdeki evrimin önemli bir itici gücü olarak karşımıza çıkmakta ve gelecekte eğitimdeki rolünü daha da güçlendirmeye yönelik heyecan verici potansiyeller sunmaktadır. Öğretmenlerin yapay zeka ile ilgili görüşlerinin alınmasının amaçlandığı bu çalışma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 28 ilkokul öğretmeni katılımcı olarak dahil edilmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen bulgulara göre genç yaştaki öğretmenler yapay zeka araçlarını derslerinde daha sık kullanmaktadır. Aynı zamanda bu öğretmenler yapay zekanın gelecekte eğitim alanında üstleneceği rolü etkileyici, olumlu, heyecan verici biçiminde algılamaktadır. Öğretmenlerin yapay zekayı kullanım alanları da kullanım sıklıklığı ile ilişkilidir. Yapay zekayı derslerinde sık sık kullanan öğretmenler yapay zekanın daha çok soru hazırlama, içerik oluşturma, etkinlik hazırlama, veri analizi, başarı takibi alanlarında tercih ettiklerini ifade etmiştir. Öğretmenlerin yapay zekanın kullanımında duydukları endişeler de araştırma kapsamında incelenmiştir. Elde edilen bulgular yapay zekanın eğitimde kullanılmasının yaratıcılığı öldürme, öğrencinin tembelleşmesi, veri ihlallerinin yaşanması, teknolojiye erişim imkanındaki farklılıklardan kaynaklı doğacak eşitsizlik gibi endişeler oluşturduğunu göstermektedir.</p> Mustafa Seyrek Selda Yıldız Hasan Emeksiz Aysel Şahin Medine Tülay Türkmen Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 845 856 10.5281/zenodo.11113077 Örgüt Kültürü Modelleri ile Yöneticilerin Rasyonel Karar Verme Davranışı Arasındaki İlişki https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2620 <p>Kültür ile karar verme arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok araştırma mevcuttur. Bu çalışmada, yöneticilerin rasyonel karar verme davranışı ile örgüt kültürü modelleri arasındaki ilişkiyi incelemek için altı farklı örgüt kültürü modeli ele alınmıştır. Araştırmalar, yönetimdeki karar alma stilleri ile örgüt kültürü arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir. Örneğin, klan kültürü ile sezgisel karar verme arasında bir ilişki bulunmuştur. Benzer şekilde, rasyonel karar alma ile hiyerarşi kültürü arasında da anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Hofstede' nin kültürel boyutlar modeline göre, farklı kültürel yapılar, örgütlerin yönetim ve karar alma süreçlerini etkilemektedir. Harrison ve Handy' nin örgüt kültürü modeline göre, farklı kültürel yapılar, örgütlerin karar alma süreçlerini etkiler. Kennedy ve Deal’ın Örgüt Kültürü Modeli, örgütlerin kültürel yapılarını anlamak için kullanılan bir çerçevedir. Örgütlerin çevresel faktörlerle olan etkileşimi, kültürel yapılarını ve dolayısıyla karar alma süreçlerini önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Örgütler, içinde bulundukları çevresel koşullara uyum sağlamak ve başarıyı sürdürmek için farklı karar alma stratejileri benimseyebilmektedir. Schneider’a göre, kontrol kültürüne sahip örgütlerde genellikle katı kurallar, sıkı izleme ve yetki hiyerarşisi gibi unsurlar vardır ve bu da karar verme sürecini etkiler. İş birliği kültürü, çalışanların katılımını, motivasyonunu ve bağlılığını artırır ve inovasyonu teşvik eder. Yetenek kültürü, çalışanların potansiyellerini gerçekleştirmelerine ve örgütün başarısını artırmalarına yardımcı olur ve çalışanların becerilerini ve katkılarını en iyi şekilde değerlendirerek daha etkili ve sürdürülebilir kararlar almayı sağlar. Gelişme kültürü, örgütlerin ve çalışanların sürekli olarak büyümelerini ve gelişmelerini teşvik eder ve çalışanların eğitim, mentorluk, inovasyon ve performans geri bildirimleri gibi unsurları içeren birçok fırsattan yararlanmalarını sağlayarak daha bilinçli ve etkili kararlar alınmasına katkıda bulunur. Schein' e göre, örgüt kültürü karar verme süreçlerini de etkiler. Dolayısıyla örgüt yöneticisi rasyonel karar verme davranışı gösterirken içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde planlı veya plansız olarak geleneksel ya da modern karar verme yöntemlerinden yararlanabilmektedir.</p> Ömer Kara Vicdan Altınok Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 803 817 10.5281/zenodo.11109573 Sosyal Medya Kullanımının Çocuk ve Ergenlerde Sağlıksız Beslenme Eğilimine Olan Etkilerinin Araştırılması https://jshsr.org/index.php/pub/article/view/2617 <p>Sağlıksız beslenmeye yönelik dünya genelinde artan eğilim, içerikleri farklılaşan gıda ürünlerinin varlığı ve tanıtımları ile artmaktadır. Bu noktada, çocuklar ve ergenler, ebeveynlerinin ve çevrelerinin kontrolüne dayalı olarak sağlıklı beslenme konusunda yönlendirilseler de sağlıklarını olumsuz yönde etkileyecek türden gıda ürünlerini tüketme konusunda öne çıkan kesimlerdir. Mevcut dijital dünyanın şartları ve çocuklar ile ergenlerin bu şartlara olan hızlı uyumlulukları göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu dijital çağın en etkili aracı olan sosyal medyanın bu süreçteki olumsuz etkilerinin incelenmesi önem arz etmektedir. Farklı kesimlerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarında ön plana çıkan ve çocuklarla ergenlerin sağlıklı gelişimine engel olan gıda ürünleri sorununun temelini teşkil etmektedir. Bu çalışmada, bir literatür taramasına dayalı olarak sosyal medya kullanımının çocuk ve ergenlerde sağlık beslenme eğilimine olan etkileri incelenmiştir. İncelemenin ortaya koyduğu genel tablo, sosyal medya kullanımı konusunda aktif olan çocuk ve ergenlerin sağlıksız beslenme konusundaki eğilimlerinin yüksek düzeyli olduğunu göstermektedir.</p> Osman Uğur Önder Elif Önder Hatice Tiryaki Özcan Çağlar Telif Hakkı (c) 2024 International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-04-30 2024-04-30 11 106 818 827 10.5281/zenodo.11109620