CAHİLİYE–İSLAM İLİŞKİSİ ÜZERİNE SOSYOLOJİK BİR ANALİZ: İBADETLER ÖRNEĞİ
Abstract views: 124 / PDF downloads: 444
DOI:
https://doi.org/10.26450/jshsr.1903Anahtar Kelimeler:
Din Sosyolojisi, Cahiliye, İslam, Toplumsal Değişim ve Devamlılık, İbadetlerÖzet
“Toplumsal değişim” olgusu ortaya çıkışından günümüze gelinceye kadar sosyolojinin (ve din sosyolojisinin) en önemli ilgi
alanlarından birisi olagelmiştir. Öyle ki, modern sosyoloji Avrupa’daki tarım toplumlarının sanayi toplumlarına dönüşmesinin
yani köklü bir toplumsal değişim sürecinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. “Toplumsal değişim” “toplumsal kurum ve
kuralların zaman içinde hem nitelik hem de nicelik açısından geçirdiği değişim” ya da “bir toplumun ya da toplumsal grubun
temel yapısındaki değişim” şeklinde tarif edilebilir. Toplumsal değişime neden olan pek çok faktör vardır: Doğa, iklim, savaş,
siyaset, nüfus, bilim, teknoloji… Bu çerçevede toplumsal değişme ajanlarının en önemlilerinden biri de kuşkusuz ‘din’dir.
Dinler ortaya çıktıkları veya benimsendikleri toplumun inanç, ibadet, hukuk, ahlak, siyaset… düzeninde önemli değişimlere
neden olurlar. Ne var ki, “toplumsal değişim” kısa sürede gerçekleşen bir fenomen olmayıp uzun bir dönemi gerektiren bir
süreç olduğundan toplumların değişimi de ani ve hızlı değil yavaş yavaş gerçekleşir. Öte yandan, toplumsal değişim sürecinde
genellikle önceki dönemin tüm inanç, tutum ve davranışları kökten bir şekilde tamamen terk edilmeyip bazıları revize edilerek
küçük ya da büyük bazı değişikliklerle yeni dönemde de yürürlükte kalmaya devam edebilir.
Bu bağlamda İslam dini de ortaya çıktığı 7. yüzyılda Arap Yarımadası’nda yaşayan Arapların inanç, ibadet, hukuk, ahlak ve
yaşam biçimi alanlarında önemli değişimlerin yaşanmasına neden olmuş ancak (toplumsal değişim sürecinin yukarıda değinilen
doğası gereği) Cahiliye adı verilen İslam öncesi dönemin tüm inanç ve pratiklerini kökten reddedip değiştirmeyerek onların
İslam dini ile uyumlu olan önemli bir kısmını tamamen ya da kısmen yürürlükte tutmaya devam etmiştir. Böylece Cahiliye
inanç ve uygulamalarının bir kısmı İslamileştirilmiş ve yeni dinin inanç ve uygulamaları haline gelmiştir. Eski ile yeni
arasındaki bu devamlılık ilişkisi “toplumsal değişme” sürecinin doğasında var olan bir özellik ve bu yönüyle de bir
zorunluluktur. Zira toplumları tüm özellikleri açısından hızlı bir şekilde % 100’lük bir değişime tabi tutmak imkânsızdır. Bu
çerçevede bu makalede toplumsal değişim süreçlerinde gözlemlenen ve “devamlılık/süreklilik” olarak isimlendirilebilecek olan
bu olguyu örneklendirmek amacıyla İslam’ın 7. yüzyıl Arap toplumunda meydana getirdiği değişimden çok İslam öncesi
Cahiliye dönemi ile İslam arasındaki bazı paralellikler analiz edilmiştir. Cahiliye ile İslam arasındaki bu paralellikler (1) inanç,
(2) ibadet, (3) hukuk ve (4) ahlak alanındaki benzerlikler şeklinde dörtlü bir şema eşliğinde analiz edilebilir. Ancak makale
formatının kapsamı bu konuların tümünü bir makalenin sınırları içinde ele almayı imkânsız hale getirmektedir. Bu nedenle bu
makalede Cahiliye ile İslam arasındaki süreklilik konusu “ibadetler” alanıyla sınırlandırılmış ve konu klasik ve çağdaş
kaynaklardan yararlanılarak “belge tarama” yöntemiyle analiz edilmeye çalışılmıştır.
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2020 International JOURNAL OF SOCIAL HUMANITIES SCIENCES RESEARCH
Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.