TASAVVUF’TA MÂRİFETULLAH DÜŞÜNCESİNİN HİCRÎ V. YÜZYILA KADAR GELİŞİMİ
Abstract views: 45 / PDF downloads: 32
DOI:
https://doi.org/10.26450/jshsr.1702Anahtar Kelimeler:
Kelâm, Tasavvuf, Mârifetullah, İstidlâl, Nefis TezkiyesiÖzet
“Ben Cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım.” âyeti gerek kelâmcıların ve gerekse sûfîlerin âlem tasavvuruna
yön vermiştir. Kelâmcıların ilgili âyetten hareket ederek “Allah Teâlâ’nın ilk farz kıldığı şey mârifetullahtır.” görüşü sûfîlerce
de benimsenmiş ve sûfîler bunun üzerine mârifetullah düşüncelerini ortaya koymuşlardır. Onlara göre mârifetullah önce aklî
istidlâllerle başlamaktadır. Ancak matlûb olan mârifetullah, müşâhade ve ilhâm yoluyla elde edilmektedir. Tasavvufî
düşüncede mârifetullahın, onların düşünce sisteminin temelinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Sûfîlerin mârifetullah konusunu
iki ayrı yönden inceledikleri gözlemlenmektedir. Buna göre birinci yöne göre mârifetullah, Allah’ın varlığı, birliği ve sıfatlarını
bilmek ve bunlara inanmaktır. İkinci yön ise bu bilgilerin kişide yakîn oluşturması ve kişinin Allah Teâlâ’yı hakkıyla bilmesidir.
Bu makalede, Muhâsibî, Tirmizî, Serrâc, Mekkî, Kelâbâzî, Kuşeyrî ve Hücvîrî’nin söylemlerinden tasavvufî düşüncede
mârifetullah konusu incelenmiştir.
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2019 International JOURNAL OF SOCIAL HUMANITIES SCIENCES RESEARCH
Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.