GEÇ OSMANLI DÖNEMİNDE HEYKEL; İSTANBUL SARAY BAHÇELERİ


Abstract views: 279 / PDF downloads: 72

Yazarlar

DOI:

https://doi.org/10.26450/jshsr.500

Anahtar Kelimeler:

Osmanlı Dönemi, Geç Osmanlı saray sanatı, Saray bahçeler

Özet

Tarihi bahçeler, ait oldukları dönemlerin kültürel özelliklerini yansıtmalarının yanı sıra, bu mekânları kullananların yaşam biçimlerini ve dönemin sanat anlayışı ile yapım tekniklerini de yansıtan oluşumlardır. Devlet saray yönetimi ve sultanların yaşam alanı olarak işlev gören saraylar, kendine özgü yapıları ile dönemin sanat ve mimari özelliklerini en iyi şekilde yansıtan eserler olmuşlardır. Özellikle birçok yapılar topluluğundan oluşan Osmanlı sarayları, 19.yy’dan itibaren batı etkilerinin belirgin bir şekilde izlendiği ve bunun sonucu olarak farklı tasarım ve kompozisyonların yaratıldığı alanlar olmuşlardır. 19. Yüzyıl’ın başlarından itibaren Avrupa’da heykel sanatının ön plana çıktığı süreçte Fransa’da yeni gelişen kentsel dokularda, mimari ile birlikte heykeller de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde heykel yapımı birçok iş olanağı sağlamış, heykeltıraşların yaptıkları küçük modelleri büyüterek çoğaltan kalıp ve döküm atölyeleri geliştirilmiştir. Bu süreçte heykel; görsel obje kullanımları ve sanatsal etkinlikler dışında standartlaşmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Sultan Abdülaziz Dönemi’nde İstanbul saray bahçeleri için Fransa’dan getirilen hayvan figürleri de 19. Yüzyıl’ın heykel sanatına hakim olan neo klasik üsluba bir tepki olarak doğan romantizm anlayışına göre tasarlanmıştır. Bu bakış açısı ile gerçekleştirilen heykellerin konuları tarih ve edebiyat konuları ile hayvan figürleri olarak seçilmiştir. Sultan Abdülaziz Dönemi’nde Balyan ailesinin tasarladığı Osmanlı saray, köşk ve malikânelerinin bahçelerinde Avrupa’dan ve özellikle Fransa’dan getirilen hayvan figürleri yaygın olarak kullanılmıştır

İndir

Yayınlanmış

2018-09-30

Nasıl Atıf Yapılır

GÖKER, P., & ERDOĞAN, E. (2018). GEÇ OSMANLI DÖNEMİNDE HEYKEL; İSTANBUL SARAY BAHÇELERİ. International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR), 5(24), 1422–1431. https://doi.org/10.26450/jshsr.500