PATRICK SUSKIND’İN “DERİNLİK BASKISI” VE ORHAN KEMAL’İN “BİR ÖLÜYE DAİR” ADLI HİKAYELERİNDE İNTİHAR VE İNTİHARIN ARDINDAN TOPLUMSAL BAKIŞ

Özet

Kişinin kendi kararıyla gerçekleştirildiği için alışılmışın dışında bir ölüm şekli olarak görülen intihar sosyoloji, felsefe, psikoloji
gibi farklı disiplinlerce araştırılan bir olgudur. Özellikle trajik bir son olarak görülebilecek intiharın eyleyenini böyle bir karara
götüren ruhsal, çevresel ve toplumsal arka plan sorgulanarak nedenler ortaya konulur ve çözümler aranır. İntihar, gerçek yaşamı
yansıtan edebi eserlerde de çokça işlenen bir olgudur.
Bu çalışmada ele alacağımız, Alman yazar Patrick Süskind’in (1949- ) “Derinlik Baskısı” adlı öyküsünde genç bir ressam
kadının intiharı, öncesi ve sonrasıyla konu edilir. Kadını ölüme götüren sürecin yanı sıra eserde işlenen intiharın sonrasında
sergilenen toplumsal tutum da dikkat çekicidir. Orhan Kemal’in (1914-1970) “Bir Ölüye Dair” adlı hikayesinde ise bir
mahallede üç çocuğuyla yaşayan bir kadının intiharı ve sonrası konu edilir. Yine bu öyküde de kadının intiharının ardından
konuşulanlar yazar tarafından dikkat çekici şekilde işlenir. Bu noktada her iki öyküde de zaman zaman kesişen nedenlerinin
yanı sıra, intiharın bir de sonrasında toplum tarafından sansasyonel bir olay olarak görülerek dedikodu malzemesi edildiği
boyutu ortaya çıkar. Bu makalede Patrick Süskind’in “Derinlik Baskısı” ve Orhan Kemal’in “Bir Ölüye Dair” adlı
hikayelerinde işlenen intihar olgusu karşılaştırmalı yöntemle ele alınacaktır.