ISLIK ÇALAN OKLAR VE İŞLEVLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Özet

Uzun bir dönem ok ve yay savaşlarda başrol oynamıştır. En ilkel silahlar arasında olmasına rağmen 16. Yüzyılın ortalarına kadar önemini hiç yitirmedi. Bazı medeniyetler ok ve yayı sürekli geliştirerek ordularının asırlarca hüküm sürmesini sağlamıştır. Bazen, çatışmalarda yakın muharebeye geçmeden savaşın sona ermesinde okların uzun menzile sahip olmasının katkısı büyüktür. Asya bozkır yaşantısında yapılan araç gereçlerin önemli bir bölümü hücum ya da savunma içgüdüsü ile ortaya çıkarılmıştır. Zira bu zor şartlardaki temel hedef hayatta kalabilmektir. İşte bu dönemin en etkili silahı olan okçulukta “ıslık çalan okların” yeri büyüktür. Rütbeliler arasında haberleşme, diğer savaşçıların oklarına kılavuzluk yapma ve düşmanı ürkütmeye yönelik girişimler bu oklar sayesinde mümkündü. Bu çok önemliydi, çünkü Türk orduları ya da birlikleri çoğu zaman çevredeki milletlerin ordularından sayıca çok daha küçüktü. Özellikle haberleşme ve ürkütmeye yönelik psikolojik etkiler savaşın seyrini değiştirebilirdi. Bu makalede uzun bir süre Türk savaş sanatında büyük bir yer kaplayan okçuluğa değinilmiştir. Savaşçılara önemli katkılarda bulunan “ıslık çalan okların” yapısal ve işlevsel yönleri literatürde incelenmiş, kaynaklardaki bilgiler ışığında açıklamalarla izah edilmiştir