OSMANLI KLASİK DÖNEMİ’NDE KENT SEMBOLLERİ


Abstract views: 135 / PDF downloads: 74

Yazarlar

DOI:

https://doi.org/10.26450/jshsr.2242

Anahtar Kelimeler:

Osmanlı Devleti, Kent, Kentleşme, Sembolik Değerler

Özet

Toplumların kültürünün kent yaşamı ve kentleşme üzerinde etkili sonuçları olmaktadır. Kentlerdeki nüfus yoğunluğu, arazinin ve ortak alanların nasıl kullanıldığı, mimarî ve estetik değerlere yüklenen anlamlar büyük ölçüde toplumun sosyo-kültürel ve ekonomik özelliklerini yansıtmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmada 14. ve 17. yüzyılları kapsayan ve Klasik Dönem olarak tanımlanan dönemde, Osmanlı kültürünün, devletin siyasi ve ekonomik durumunun kent yaşamına ve kentleşmeye nasıl şekil verdiği ve kentlerin sembolik değerleri olarak nelerin öne çıktığı incelenmiştir.
Çalışma sonucunda, Osmanlı Devleti’nin, kendinden önce aynı topraklarda kurulan Anadolu Selçuklularının kentsel mirası üzerinde geliştiği ve kentlerinin fiziki dokusuna devletin gücünün, siyasi özelliklerinin ve Ortadoğu, Avrupa ve Kuzey Afrika gibi farklı coğrafyalardan gelen zengin kültürünün başarıyla yansıtıldığı belirlenmiştir. Bu bağlamda anıtsal nitelikteki sarayların, camilerin, külliyelerin, çarşıların, bedestenlerin, hanların, pazarların ve vakıfsal eserlerin kentlerin öne çıkan ve dikkat çeken mimari öğeleri ve sembolleri oldukları, kent yönetiminde ise günümüzdeki gibi bir kent yönetimi anlayışının bulunmadığı, ağırlıklı olarak vakıflar ve loncalar tarafından desteklenen “kadı”ların etkili olduğu bir yönetim sisteminin uygulandığı değerlendirilmiştir. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nde yaşanan kentleşme sürecinde, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar toplumun farklı özelliklerinin bulunmasına ve kültürel çeşitlilik yaşanmasına karşın mekânsal özelliklerin çok değişmediği, 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyıl ile birlikte mekânsal özelliklerde de değişim yaşanmaya başladığı çalışma kapsamında ulaşılan bir diğer sonuç olmuştur.

İndir

Yayınlanmış

2020-12-30

Nasıl Atıf Yapılır

ÇINAR, D. (2020). OSMANLI KLASİK DÖNEMİ’NDE KENT SEMBOLLERİ. International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR), 7(63), 3871–3880. https://doi.org/10.26450/jshsr.2242