PSİKOPATOLOJİDE KISKANÇLIK EĞİLİMİ ÜZERİNE BİR DERLEME

Özet

Bu makalede psikoloji literatüründe yer alan kıskançlık duygusuna ait açıklayıcı tanımlamalar ve kıskançlık duygusunun insan ilişkilerinde ve yaşantılarında görülen benzerliklerin ve farklılıkların ele alınması dikkat çekmektedir. Bu makalenin temel amacı psikopatolojide kıskançlığın etkisini ve kıskançlığın psikopatoloji ile arasındaki ilişkisine dair yapılan görgül çalışmaları detaylı olarak incelemek ve araştırmaktır. Ayrıca kıskançlık ve haset duygularının psikopatolojideki rolleri ele alınarak iki duygunun etkinliğini dikkate almaktır.

Kıskançlık genel anlamda ikili ilişkilerde veya insan ilişkilerinde ortaya çıkan ve ilişkileri derinden sarsan negatif bir duygudur. Bu duygu ikili ilişkilerde veya insan ilişkilerinde önemli farklılıkların olduğu kadar benzerliklerin de olduğunu vurgulamaktadır. Yapılan bazı araştırmalar bu duygunun bireyin kendini değerlendirerek duygu ve davranışları üzerinde etkili olabileceğini ve bu şekilde farklılıkların ortaya çıkabileceğini desteklemektedir. Kıskançlık duygusu tam olarak bireyin kendi benliğiyle ilgilidir. Kıskançlık hem duygu hem davranış olarak benliği tehdit etmektedir. Bundan dolayı yaşanan kıskançlık aşırı kronik düzeyde olması durumunda bireyin sosyal anlamda uyum sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Bu açıdan psikopatolojide kıskançlık duygusuna dair yapılan araştırmalar değişkenlik göstermektedir. Bundan dolayı ilk olarak psikanalitik kuramlar açısından büyük ölçüde patolojik doğurgularına dikkat edilmiştir. Son yıllarda ise kıskançlık psikopatolojisinde psikanalitik olarak kavramlarına önemli boyutta yer verilmiştir. Kıskançlık ve psikopatoloji arasındaki ilişki açısından yapılan görgül araştırmalar kıskançlığı ölçmede yetersiz olmasından dolayı konuya dair kuramlarda arka planda kalmıştır. Ayrıca kıskançlık ve cinsiyet arasındaki ilişki üzerine yapılan araştırmalar bulunmaktadır.